Bu Ülkenin İnsanı Olmak

Bu ülke insanı olmak farlı bir şey… Her hangi bir ırktan olmaktan, her hangi bir ülkede yaşamaktan çok farklı. Kendini Türk hissetmek, Türkiye için her şeyi yapmaya göze almak. Bu ülke için kan vermek, can vermek, çekinmeden ortaya atılmak bambaşka bir his. İbadetlerinde eksik kalsalar da bu din için ölmekten çekinmeyen bu ülkenin insanları… Bu ülkenin nsanı olmayanlar Türk insanını tanyamazlar. Türkün vatan, millet, bayrak, ezan için ne yapabileceğini kestiremezler. Bu ülkenin insanı düşmanını tanıdığı an, o kişi ya da kişilerin vay haline.
Bu ülkenin insanı olduğunu iddia ederken halkların varlığından, Türkiyelilik sallamasından söz ederek, etnik kimlik ırkçılığı yaptıkları halde Türküm diyeni Faşist, ırkçı ilan eden vatansızlar toplulukları, demokrasi havarileri, insanlığı dar kapsamıyla insan haklarına hapsetmiş olanlar için bu ülke insanı olmak başka bir şeydir. Onlara göre bu durum insancıllıktır, hoşgörüdür.
Bu ülkenin insanıyım diyerek, Türk milleti yerine aziz milletim diye vurgu yapmak, mezhepçilik yaparak dinin alt kimliklerini oluşturup, sonra da bu oluşturduları alt kimlikleri dinin üstünde tutmak, milletin yerine siyasi ümmetçililk kavramını ortaya atarak sınırsız bir ümmet coğrafyasında yaşamayı hayal eden vatansızlar için bambaşka bir şeydir bu ülkenin insanı olmak.
XXXXXXX
Bu ülkenin has insanı, mecbur kaldığından dolayı bu ülkeyi terk etse de bütün hayali ülkesine dönmektir. Türk semalarında bayrağının dalgalandığını, ezan seslerinin hemen her mahallede yankılandığını, bir afet de dayanışmayı, düğününde derneğinde oynamayı, bir yakınının ya da her hangi bir cami de tanımadığı birinin cenaze namazını kılmayı, son görevini yapmak için kabristana kadar gitmeyi arzular.
Yalnız Allah’a secde eden Türk insanı bir tek bu toprakları öper. Toprağın kutsallığını, bu toprakların uğrunda ölenler sayesinde vatanlaştığını çok iyi bilir. Başka telden çalıp, başka havada oynayanlar; vatanın, bayrağın, milletin, ezanın Türk insanı için ne ifade ettiğini anlayamazlar.
Milletsiz bir inanç anlayışı içinde olan zihniyet sahiplerinin, belli bir sınıf diktatoryası için vatansızlığı ve kimliksizliği savunan zihniyet sahiplerinden bir farkı yoktur. Bu iki zihniyeti bir amaca doğru yola çıkaran ayrı gibi gözükse de ümmetçilik ve sınıfçılıktır. İkisi de bu çıktıkları yolda Mili kimlikten hoşlanmazlar, hatta nefret ederler. Türk miliyetçiliği onlar için en büyük düşman zihniyet, ideolojidir.
XXXXXXX
Türk insanı olmak dünyada olup bitene göz yummayıp, yardımcı olmaktır. Türk insanı olmak hakkı savunmak, haklının yanında olmaktır. Kuvvetinden dolayı zalimin yanında yer alıp, batıl olmak Türk insanının işi değildir. İnsanlıktan bir haber, esfel-i safilin olan kan akıtmaktan ve öldürmekten zevk alan ve bu zevklerine tapanların olşturdukları bölücü çete bu ülke insanını çok zorlu bir sonun içine doğru çekerken, bugün iktidar olanlar ve Türklüğünüzü ön plana çıkarmayın diyenler bu işe katkı sağlamakta ve cevaz vermektedirler.
Hemen her alanda olduğu gibi camilerimize kadar giren dilde ayrılık, dinde ayrışmaya sebep olmaktadır. Böylece dini kendi çıkarları için kullanan grupların sayısı çoğalmaktadır. Olaylara hoşgörüyle bakıyoruz diyenler, Vatikan sevgisiyle yananlar kınamalarını hep İslami terör örgütleri için yapmışlar ve hala yine sadece onlar için yapmaktadırlar. Bu bir Müslüman Türk için kabul edilemez bir durumdur.
İslami terör örgütleriyle savaşıyorum diyerek, İslam dinine savaş açmış, Müslüman ülkeleri işgal eden, Yaratıcıdan emir aldıklarını söyleyen Amerikalılar başta olmak üzere Hıristiyan Batı dünyası için tek kelime etmezler. Onlları kınamaktan çekinirler. Kimki bu haçlı saldırısı karşısında tepki vermez, onlarla birlikte hareket eder, onlar; şeytanlaşmayı göze alıp, haksızlıklar karşısında susanlardır.
Türk olmak doğru olanı söylemek kadar, doğru olanın yanında yer almayı gerektirir. En azından Akif’in tek dişi kalmış canavar dediği bu medeniyetin yaptıklarına ortak olmaz Türk insanı.
XXXXXXX
Dün gözüme ilişen haberlerden biri şöyleydi; “Fethullah Gülen, Libya’daki Amerikan Konsolosluğu’na yapılan saldırı münasebetiyle bir taziye mesajı yayınladı. ABD’de yayınlanan gazetelerde yer alan mesajda Hocaefendi, terörün her türlüsünü lanetledi.” Bu Beyfendinin yaptığı ilk kınama değildi daha önce de böyle kınamlar da bulunmuştu. Yanız ne yazık ki bu beyfendi Irak’ta katledilen milyonlarca Müslüman Iraklı için hiç konuşmadı, bunu yapanlar için kınamada bulunmadı.
Hadi başka ülkeleri kınamaktan vaz geçtik, ülkemizde şehit edilen askerimiz, polisimiz için biraz sesinizi çıkarın, din kardeşliği kavramını millet bütünlüğü için kullanın. Güvenlik güçlerimize yaptıkları saldırılarla aynı zamanda vatanın canına kast edenleri kınayın ve bunlara yardım etmenin, destek vermenin ne demek olduğunu anlatın. Sayfalarınız da Türk vatanı ve Türk milleti aleyhine kalem oynatanları ya uyarın ya da yol gösterin. Yoksa bu şekilde zamanda çıktığınız yolculuk Amerikan topraklarında son bulacak.
XXXXXXX
Bu ülkenin insanı olmak merhametin yanında kahrediciliği de beraberinde taşımaktır. Aman dileyene el kaldırmayan Türk insanı, vatanına kast edenleri kahretmeyi bilen bir milletin mensubudur. Kınanması gerekenleri kınamayıp, başkalarının kına dediklerini kınayanlar bu vebalin altından kalkamazlar.
Vatan evlatları, kınalı kuzular birer birer şehit edilirken Kürt sorunundan, Kürtçe yayın organlarından, Kürtçe eğitimden söz edenlerin, BOP oryantalinde oynayanların bu ülkenin has insanı olmalarının imkanı yoktur.
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz