site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Bebek Katilinin Önünde Dize Gelenler

Bebek Katilinin Önünde Dize Gelenler
26.03.2013
A+
A-

fikriatilbazİngiltere’de yayınlanan Guardian gazetesi de Başbakan Erdoğan’ın İmralı sürecini “başkanlık” sistemi için başlattığını anlamış. Bebek katili ve hükümet arasında yapılan bu görüşmelerde, Guardian gazetesi Kürt siyasiler ile Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talep ve beklentilerinin örtüşüyor olabileceğine işaret ediyor. Ve şöyle bir şeye değinmiş: Guardian: Kürt sorununa kalıcı bir çözümün, Başbakan Erdoğan’a “Başkanlık” ödülü olarak dönebileceğine işaret etti. Demek ki neymiş? Her şey başkanlık için. Yaşasın kral ya da padişahım sen çok yaşa.

İmralı’ya giden 3. Heyette bulunan Selahattin Demirtaş bebek katiliyle görüşmelerini anlatmış. Bebek katili, PKK hareketinin resmen bir isyan olduğunu ve bu isyanın başının da kendisi olduğunu açıklamış. Bu konuyu bu şekilde anlatıyor Demirtaş:

“AKP ve devletin eskiye göre daha ciddi bir yaklaşıma kavuştuğunu belirtti. Fakat örneğin şöyle bir tanımı vardı; sonuçta bu bir isyandır. Neredeyse 40 yıldır devam eden bir isyandır. Şimdi bu isyanı bitireceğiz. Ben bitirmekte kararlıyım. Fakat parlamento bu isyanın bitmesi için kararlar alabilecek mi? Örneğin geri çekilmeyle ilgili komisyonların kurulmasıyla ilgili çatışmasızlık ve silah bırakma aşamalarına dair parlamento güvence veren kararlar alabilecek mi? Ve bu çatışmasızlığı sürekli hale getirebilecek, kalıcı barışı sağlayabilecek adımlar atabilecek mi? Bütün bunları göreceğiz dedi. Bu dönemin 1921 Koçgiri İsyanı’nı hatırlattığını söyledi. Tam olarak benzemese de o dönemde parlamento, Koçgiri İsyanı’nın bitmesi için isyan liderleriyle görüşüyor. İsyanın sona ermesi için parlamento bazı yasalar çıkartıyor. Hükümet ve parlamento bu işe ciddi yaklaşırsa ben çok ciddiyim çok kararlıyım diyor. Artık kan akmamalı diyor.”

***

Savcılar ne bekliyor anlamadım. Adam bu bir isyandır diyor kimseden çıt yok. Hükümet hiçbir şekilde cevap veremez. Affedersiniz, bebek katili AKP’nin her şeyine küfredecek onların hiçbirinden gık çıkmaz. Evet, tarihten ders almak gerekir. Şayet alınmazsa tarih tekerrürden ibarettir. Hükümet aklını başına almalı ve bebek katilinin söylediği Koçgiri ile ilgili sözleri geçmişe dönerek irdelemeli. İsyanın sona ermesi için parlamentonun devreye girdiğini, isyanın sona ermesi için bazı yasalar çıkarttığını söylüyor.

Bütün bunlar yapılınca terör, çetecilik bitmiş mi? Bakın 6 Mart 1921 Koçgiri’den sonra neler olmuş; 4 Eylül 1924 Beytüssebab, 13 Şubat 1925 Şeyh Sait, 10 Haziran 1925 Nehri, 7 Ağustos 1925 Reşkotan-Raman, 16 Mayıs 1926 Ağrı, 21 Ocak 1926 Hazro, 7 Ekim 1926 Koçusagi ve 21 Mart 1937’i dahil olmak üzere 1937 yılına kadar 13 ayaklanma daha olmuş.

***

Şimdi AKP iktidarı bebek katilinin verdiği örnekten yola çıkıp ders almazsa Türkiye’yi nelerin beklediği gerçeğini göremez. Geçmişte yaşananları bilmediği ya da geçmişte yaşananlardan ders almadığı için TBMM’den -anadilde savunma hakkı gibi yasalar çıkartıyor. Kale almazlar ama ben yine de bu geçmişte yaşanan tabloyu hatırlatmak istedim.

Demirtaş şöyle devam etmiş: Öcalan’ın “Geçmişte AB için kömür, çelik ne idiyse bizim coğrafyamızda da, Dicle, Fırat’ın suyu böyledir. Bu demokratik bir Ortadoğu konfederasyonuna dönüşebilir. Önümüzdeki ayı değil önümüzdeki yüzyılları düşünmek zorundayız. Ben yıllardır bunun hazırlığını yapıyorum” dediğini anlattı.

Bir ikinci Firavun olayıyla karşı karşıyayız. Adam kendini devlet ilan etmiş, yüzyılları düşünerek hareket ettiğini, Ortadoğu konfederasyonundan söz ediyor. Ülkemin düşürüldüğü acınası hale bakın.

***

AKP iktidarının teröre Kürt sorunu diye diye siyasileştirdiği ve en sonunda bebek katiliyle masaya oturunca tamamen resmileştirdiği, meşru kıldığı PKK ve bebek katili tüm Kürt kökenli vatandaşlarımızın temsilcisi konumuna getirilmiş. Bu durumdan şımaran BDP aklına geleni söylüyor. PKK, KCK ve bebek katilinin ortak fikrini dile getirerek bu terör çetesinin istek ve amaçlarının tüm Kürt kökenli vatandaşlarımızın da istek ve amaçları olduğunu söylemeye çalışanlar, yavaş gelin!

Milliyetçi Hareket Partisinin Lideri Devlet Bahçeli soruyor:

“Bugüne kadar neyde geride kalmışlar, hangi eksiklikleri olmuştur?

Siyasete girmeleri mi engellenmiş, ülke yönetimine katılmaları mı dikkate alınmamış, devlet yönetiminde bulunmaları ya da sosyal ve ekonomik hayata girmeleri mi zorlaştırılmıştır?

Ülkemizin her yöresinde, iş kurmaları, okumaları, seyahat etmeleri, yer tutmaları, meslek edinmeleri, yerleşmeleri, sivil toplum kuruluşlarına girmeleri konusunda sorunları mı olmuştur?

Bürokrat, milletvekili, bakan, başbakan ve hatta cumhurbaşkanı olmaları mı ertelenmiş, yoksa bunlar kendilerine çok mu görülmüştür?

Holding kurmalarına, işadamı ve girişimci olmalarına, üniversitelerde öğretim üyesi olarak görev almalarına mani mi olunmuştur?

Gerçekten bunlara verilecek hiçbir olumsuz cevap yoktur.

Bugüne kadar hiç kimse, kökeninden, yöresinden ve anasının dilinden dolayı ayrılmamış, ayrımcılığa uğramamıştır.

Öyleyse bu kardeşlerimizin eksiklikleri nedir, nelerden ibarettir?

Hangi konuda geri ve nelerde yetersiz kalmışlardır?”

Gerçek bu sorulara verilecek cevaplarda yatıyor. Ve inanın terör çetesinin amaçları ve istekleri Kürt kökenli vatandaşlarımızın istekleri değil.

Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.