Bayram Gelmiş

Bugün bayram. Bayramlar sıcaklıktır, gönüllerin buluşmasıdır. Bugün bayram neşe doluyor insan dendiği zamanlardır. Tatlı yiyip tatlı konuşulduğu günlerdir. Küslerin barıştığı, husumetten vazgeçildiği günlerdir. Huzurun toplumu sardığı, mutlu ettiği, kucaklaşmaların yapıldığı zamanlardır. En azından eskiden böyleydi.

Ülke olarak son yollarda içine düştüğümüz girdaptan çıkamadığımız gibi, bayramlarında manasını yitirdiğini görüyoruz. İnsanlar yitirdikleri huzuru arar oldu. Kaybettikleri güven ortamını arar oldu. Yratılan gerginlik ortamında bir takım mihrakların kardeşliği, birlikte hareket ettikleri, aynı yolun yolcusu oldukları ortaya net bir şekilde çıkmış olmasına rağmen yetkililerin kılı kımıldamadığından, bu insanlara karşı toplumun nefreti kine dönüşmekte. Yekililer farkında değil.

Son PKK eylemleri ile yol kesmeler adam kaçırmalar ya da misafir etmeler günden güne artmakta ve bölücü terör çetesine bunları yapmasının müsade edilmesi serum takmak anlamındadır. Bu da AKP iktidarının bölücü çeteyi yaşatma, ayakta tutma gibi bir iş içinde olduğunu göstermektedir.

Kaçırılan mı desek, yoksa misafir edilen mi desek, o serbest bırakıldığı günden beri devamlı PKK propagandası yapan yeni CHP’nin Milletvekili Aygün’den sonra, PKK bu sefer BDP’li vekilleri taşıyan aracın önünü kesmiş, bir müddet hasbihal yapmışlar, hasret gidermişler, sarılıp sarmaşmışlar… AKP ikyidarından yine ses yok. Oh ne ala memleket. Birileri dağda sarıp sarmalıoyor, birileri de yol ortasında kameralar önünde. Kimsenin kanunlardan çekindiği yok. Nasıl olsa devamlı şekilde bölücülerden taraf değiştirilip duruyor.

Bu konuda bölücüler yalnız değil. Destek sadece iktidar tarfından değil aynı zamanda anamuhalefetteki yeni CHP tarafından da gelmektedir. Yeter ki kan dursun her türlü tavizi, her istediklerini verme kararlılığında olan bu iki parti derin bir birleşme içindedirler.

İftar, sahur demeyen kahpe zihniyet arife de dememiş yine bir şehit vermemize sebep olmuştur. Hemen her gün bir şehit haberiyle yanıp tutuşuyoruz. Bu nasıl bir kahpeliktir. Bunun adı nasıl bir hak aramadır. Kendi insanını öldürmekle tehdit eden ve öldüren bu zihniyetin tek amacı Türkiye’yi bölmektir. Bunu hala kavrayamayan, kavramak istemeyen kafalar mevcuttur.

Tüm yaptıklarıyla bu bölücü zihniyete hizmet içinde olduklarını fark edemeyenler de mevcuttur. En az bin yıldır bir ve bütün olan bu Türkiye coğrafyasını başkalarına pazar etme hevesinde olanlar var güçleriyle çalışmaktadır. Yabancı basında Türkiye kendini Emperyalist devletler arasında görüyor diye bir yazı çıkmış. Neresinden bakarsanız bakın başka anlamlar kazanan bir cümle.

Biz Emperyalizme en büyük mücadeleyi vermiş ve Emperyalizm altında ezilen milletlere kurtuluş ümidi olmuş, kurtulmalarına, zincirlerini kırmalarına öncü olmuş bir ülkeyiz. Böyle bir benzetmeyi kabul etmemiz mümkün olamaz. Ya da demek istiyorlar ki kardeşim sen oraya, buraya karışıyorsun, fazla gereksiz davranma, kendini öyle görsende seni aralarına almazlar, boş hayaller kurma diyerek kafa buluyorlar. Bu İktidar ve şurekası açısından üzücü olabilir. Bütün ömrü haksız ama hakim konumda olanlarla mücadele şeklinde geçmiş olan Türk milleti için övünülecek bir olaydır. Çünkü siz üstüne para da verseniz Türk milleti böyle bir sıfatı kabul etmez.

Türk milleti kendine sunulan dinlerarası diyalog gibi, İbrahimi dinler aldatmacası için de Yüce Allah’ın kelamı olan Kuranı Kerimi bir gün mutlaka gerçek manada kendine rehber edinecektir. Maide Suresi 51. ayette Yüce Allah şöyle buyuruyor “Ey İnananlar! Yahudileri ve hıristiyanları dost olarak benimsemeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır. Allah zulmeden kimseleri doğru yola eriştirmez.” (Diyanet İşleri Meali)

Bir Müslüman ülke olarak ne Emperyalist olmaya ne de o Emperyalist devletlerin arasında yer almaya niyetimiz olmaz. Ancak Emperyalistler bize eşbaşkanlık vermek suretiyle içimizde buna hevesli olanları inandırmaktadırlar. Yoksa ne yaparsanız yapın siz oların işlerinde yardımcı olma sıfatından öte bir şey elde edemiyeceksinizdir.

Ülkeyi 10 yılda böyle akıl almaz bir durum haline getiren AKP iktidarı ve Erdoğan, şimdi de ülkeyi demirağlarla ören biziz diyor. Yazıktır baylar vallahi yazıktır… Hiç olmazsa bu kelimeleri sarf ederken size bunları yapma imkanı verenlere mukayese yaparcasına konuşacağınıza rahmet okuyun, şükran ve minnet duygularınızı iletin.

Ülkeyi kurtardıktan, Cumhuriyeti ilan ettikten sonra onca imkansızlığa, parasızlığa, teknoloji ve bilim eksikliğine rağmen kuırdukları Cumhuriyet Türkiye’sini ayağa kaldıran, muassır medeniyetler seviyesine taşımaya and içmiş ve o gariban ve kimsesiz haliyle ülkeyi demir ağlarla ören başta rahmet ve minnetle andığımız Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve bu yolda emeği geçen herkesten Allah binlerce kez razı olsun.

Bu mübarek bayram günü bu ve benzeri yazıları yazdıracak kadar ülkeyi bu hale getiren zihniyete Allah tez zamanda ıslah etsin diyorum.

Sağlıcakla kalın!
( Türk milletinin, Türk ve İslam Dünyasının Bayramını kutlar, başta aileleriniz olmak üzere, cümlemiz için hayırlara vesile olmasın Allah’tan niyaz ederim.)