site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Başkan Bakıcı Yerel Yönetimler Sempozyumunda Deppo Efes’i anlattı

Başkan Bakıcı Yerel Yönetimler Sempozyumunda Deppo Efes’i anlattı
03.11.2018
A+
A-

Yerel yönetim hem bir kentte günlük hayat içerisindeki gereksinimleri karşılamak; hem de o kente bir vizyon çizmek üzerine kurulu bir kavramdır. Somut bir dille ifade etmek gerekirse belediyeler bir taraftan kentin ve kentlinin ihtiyaçlarını karşılarken; diğer yandan da kentin gelişim dinamiklerini hayata geçirmekle yükümlüdürler. Biz Selçuk’un gelişim dinamikleri olan tarım, turizm, kültür, sanat, eğitim gibi dinamikleri hayata geçirmek üzere projelerimizi hazırlıyoruz.

Her kentin dinamikleri vardır. Bu dinamikleri o kentin hayat bulduğu noktalar olarak belirleyebiliriz. Kentin hayat bulduğu noktalar o kentin kimliğini oluşturur. Selçuk’un kimliği 8600 yıllık bir tarihin üzerine kuruludur. Bu tarih içerisinde birçok medeniyet, kültür yer almıştır ki; Selçuk her birinin izlerini kadim toprakları üzerinde taşımaktadır. Romalılardan, Selçuklular’a kadar birçok devlet bu topraklarda hüküm sürmüştür. Aydınoğulları Beyliği’nin yaptırdığı camide 1375 yılından bu yana insanlar namaz kılıyor. Aynı zamanda her yıl binlerce insan Meryem Ana Evi’nde dua ediyor. Selçuk işte kültürlerin böylesine iç içe geçtiği bir kent.

Selçuk’u bir kültür, turizm ve tarım kenti olarak tanımlayabiliriz. Kentimizin kimliğini bu dinamikler üzerine kurmak durumdayız. Kent adına bir hedef belirlerken; çalışmalarımız bu dinamikler üzerinde yükselecektir. Selçuk’un kültür, turizm ve tarım kenti olması yolunda atılan adımlardan bahsetmek istiyorum.

Turizm adına kentin bir marka olması yolunda atılan en önemli adımlardan bir tanesi Selçuk’un UNESCO Dünya Mirası etiketine sahip bir kent olmasıdır. Selçuk 5 Temmuz 2015’te Efes Antik Kenti, Meryem Ana, Saint Jean Kalesi ve Çukuriçihöyük gibi dört bileşenle UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne adını yazdırdı. Biz göreve geldiğimizde Selçuk’un böyle bir listeye adını yazdırmış olsak da; bu başarının arkasında 21 yıllık bir emek var. Bu 21 yıl içerisinde yerel yöneticilerden ulusal ve uluslar arası pek çok kurum ve kuruluşun emeği var. Ben bir kez daha Selçuk’un UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesinde emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür etmek istiyorum. Selçuk’un turizmi için söylemek istediğim bir şey var. Selçuk bir açık hava müzesi diyoruz. Bulunduğumuz mevcut nokta bu. Fakat bu noktanın ötesinde turizmle ilgili hedeflerimiz var. Uluslararası gelişmelerden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen turizm adına yerel yönetimlerin atması gereken adımların başında marka oluşturmak geliyor. Kentin turizm değerlerini, turizm paydaşları ile markalaştırmalıyız. Yerel yönetimler buna öncülük etmeli. Biz bu yolda UNESCO sürecinin sonlanmasının ardından Selçuk’taki turizmi tanımlamaya çalıştık. Aslında bu kentin tanımı içerisinde gizli. Selçuk tarih ve kültürün kenti. Turizm değerlerini de sahip olduğu tarih ve kültürden alıyor. Bu durumda Selçuk turizminin kültür ve tarih üzerine şekillenebildiğini söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra doğa turizmi, inanç turizmi ve gastronomi turizmi de Selçuk’ta gelişme geliştirilebilecek turizm çeşitleri arasında yer alıyor.

Selçuk büyük bir tarımsal zenginliğe sahip. Selçuk, ekilebilir arazi sayısının yeterliliği, iklim şartlarının uygun olması sebebiyle tarımsal ürün çeşitliğinin yanı sıra nitelikli tarım ürünleriyle tüm dünyaya mal olmuş bir kent. Genel de Selçuk’un turizm değerlerinden bahsedilirken dünyaya mal olmuş ifadesi kullanılır ama ben Selçuk’un tarımsal değerleriyle de dünyaya mal olmuş bir kent olduğunu düşünüyorum. İşte bu noktada üretici dostu bir soğuk hava işletmesi modeli olarak Deppo Efes Selçuk’un tarımı açısından büyük önem taşıyor. Deppo Efes bir soğuk hava işletmesi olarak görünen bir kurum olsa da Selçuk ve bölge tarımı açısından büyük bir öneme sahip bir yapı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Selçuk Belediyesi’nin ortak bir yatırımı olan Deppo Efes hem üreticiler, hem de bu işin ticaretini yapanlar açısından adeta bir liman. Biz Deppo Efes’i kurum olarak 2014 yılının Mayıs ayından itibaren işletiyoruz. Ege Bölgesi’nde tek diyebileceğimiz bu işletmeden ürünlerini koymak suretiyle yararlanabiliyorlar.
Bunun yanı sıra buradan küçük üreticimiz de faydalanabiliyor. Biz göreve ilk geldiğimizde Deppo Efes’i kiraya vermemiz yönünde bir teklif aldık. Ancak kurumlarda devamlılık esastır. Selçuk Belediyesi’nin bizden önceki yönetimi tarafından emek verilen bir yapıyı biz kendimiz işletmeyi tercih ettik. Sorumluluk aldık. Burayı kiraya verebilirdik. İşte yerel yönetim kavramı burada anlam kazanıyor. Biz bugün Deppo Efes’i öncelikle üreticinin menfaati adına işletiyoruz. Bizim için kar etmekten önce Selçuk tarımına katkı sunmak önemli. Sadece 2018 Eylül ayı itibariyle kış sezonu için 6 bin ton nar, ayva ve mandalin Deppo Efes’te depolanmış durumda. Yılın diğer zamanlarında farklı ürünler Deppo Efes’te yer bulabiliyor. Selçuk narenciye ile öne çıkan bir kent olmasına karşın Deppo Efes’te nar, üzüm, ayva, erik, şeftali gibi pek çok tarımsal ürün depolanarak; İngiltere, Hollanda, Rusya, İtalya, Dubai, Irak, Arabistan, İsveç gibi ülkelere ihraç ediliyor.

Selçuk için yerel yönetim olarak bir vizyon çizdik. Selçuk bir kültür ve sanat kenti olacak dedik. Bu vizyon yolunda yaptığımız çalışmalarda Selçuk’un tarihinden ve kültürel yapısından güç aldık. Çünkü Selçuk Efes Antik Kenti içerisinde 24 bin kişilik büyük bir tiyatroya sahipken biz bu kente en çok kültür ve sanat ile bir vizyon çizmenin gerekliliğini düşündük. Özellikle son bir yılda birçok kültürel etkinliği, festivali kentimizde düzenledik. Kentimizin rotasını kültür ve sanatla çizdik.

Selçuk’un yerel yönetim kavramı kent kimliğini, dinamikleri ve bunlar üzerine kurulu proje ve hedeflerimizden bahsettim. Fakat bunların ötesinde kentleri yönetmek için var olan yerel yönetim kavramının vücut bulmuş hali olan belediyeler ilk önce vatandaşa dokunmalıdır. Çizilen vizyonlar, hayata geçen tüm projeler, düzenlenen tüm etkinlikler o kentte yaşayan yurttaşlar tarafından içselleştirildiği sürece, o kentin yurttaşları bunlara dahil olduğu sürece değerlidir. Beşikten mezara kavramı yerel yönetimler için ayrı bir anlam taşımaktadır. Bu yüzden belediyeler önce kentliler için daha sonra kent için o kentin dinamiklerinden vizyon çizerek; o vizyonları projenlendirerek çalışmalıdır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.