Atı seven faytona binmesin o zaman!

Bizim fıtratımızda var…

Milletçe çabuk gaza geliyoruz…

Yine öyle oldu…

Faytonlara şıppadanak yasak geldi!

***

Aslında, fayton dediğin bir gelenek…

Üstelik…

Kordon’un imbatında en çok 20 dakikalık bir keyif…

***

Bu yılın ilk günleriydi…

İstanbul Büyükada’da çıkan yangında 9 at telef oldu…

Fayton atlarıydı cancağızlar…

Türkiye ağladı, haklı olarak…

Sonra…

Birdenbire…

“Faytona Binme Atlar Ölüyor” kampanyası başladı…

Kampanyaya imza atanların sayısı…

Bir anda 500 bini buldu…

Olan faytonlara oldu…

Adına…

“Kordonboyu Faytonlar” diye şarkı yazılmış İzmir’de de…

Faytonlar yasaklandı…

Bundan sonraki nesiller…

Faytonu “Eski İzmir Fotoğrafları”nın arasında…

Belki görürler, belki görmezler…

***

Peki…

Sadece fayton atları mı ölüyor?

Ne münasebet?

Ağrı’nın, Erciyes’in eteklerinde…

Afyon’da, Karaman’da, Dilek Yarımadası’nda, Isparta’da…

Kütahya, Samsun, Konya, Adana ve Aydın’ın dağlarında…

Başıboş gezen “Yılkı Atları” var…

Çok kıymetliler; fayton çekmiyorlar ama…

Sayıları her geçen gün azalıyor o sürme gözlü atların…

Çünkü…

Bizim fayton atlarından daha amansız yaşam savaşı veriyorlar…

Doğru, dürüst beslenemiyorlar…

Gözyaşı döken var mı?

Mesela…

ABD’nin New York kentinde faytonlar baş tacı…

Central Park’taki fayton sayısı 700’den fazla…

Üstelik o faytonlar bizim Akhisar’da yapılıyor…

Bi’farkla…

Hava sıcaklığı 40 derecenin üstüne çıkarsa…

Ya da sıfırın altında beş dereceye inerse…

Faytonların çalışması yasak…

Hayvan hakkı işte böyle hayata geçiyor…

O kentin hayvan severleri…

Bizden daha mı duyarsız?

***

Hayvanseveriz di’mi?

Evde kedi-köpek besleyenlerin sayısı…

Son 30 yılda adeta patladı…

Ne güzel…

İyi de İzmir’in her sokağı kedi-köpekten geçilmiyor…

Belediye aşılıyor, kısırlaştırıyor “yasa” gereği…

Sonra n’apıyor?

Doğduğu yere (bizim apartmanın girişine) bırakıyor…

Bi’kap su koyuyoruz, azıcık da yemek artığı…

Soğukta, karda, yağmurda…

Perişan oluyorlar…

Kışın kapıdan çıkarken gözlerine bakın, ağlarsınız…

Bitmedi…

Vızır vızır araçların arasından karşıdaki çöp bidonuna giderken…

Araba çarpıyor; mortingen…

Hayvan haklarını korumak bu mu?

***

Biz faytonları yasakladık ya…

İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth’in bi’sözü var…

Ne diyor?

“Fayton benim için Mercedes’ten değerli…”

İnanmayan Google’a baksın…

***

Biz faytonu yasaklıyoruz…

Bu memlekette yıllardır…

Ankara, Adana, Bursa, Elazığ, İstanbul, İzmir ve Şanlı Urfa’da…

Her gün “at yarışı” gerçekleşiyor…

Ucunda kumar (para) olduğu için gece bile koşu var…

O atlar prens ve prenses de…

Günde en fazla “iki tur” yaparak bir torba yemin hakkını vermek için…

İzmir’in faytonlarını çekenler…

Üvey evlat mı?

Bizdeki haberde gördüm…

Çıkmış, “Haytap” temsilcisi bi’arkadaş…

Diyor ki:

“O at yarışlarındaki atlar çok güzel bakılıyor… Koşuda birazcık kırbaçlanıyor… Şampiyon filminde gördüm, bakımları iyi…”

Bu ne demek?

Kestirmeden şu demek…

“Bizim at yarışlarını kaldırmaya gücümüz yetmez…”

***

Bakın şimdi…

Bu memleketin hemen her kentinde…

“Horoz Dövüşü” yapılıyor…

Yasal değil…

Dövüşün sonunda biri mutlaka ölüyor…

Bahisler açılıyor…

Paralar saçılıyor…

Allah rızası için söyleyin…

Bi’tane horoz dövüşü yaptıran vicdansız yakalandı mı?

Ha’ni hayvan haklarını savunanlar nerede?

Hiç olmazsa…

Bizim faytoncular atı ile birlikte yaşıyor…

İnanmazsanız, gidin Ege Mahallesi’ne bakın…

İkinci kata çıkan fayton atı var!

Sevgiyse, sevgi bu!

***

Dünyanın her yerinde köpek dövüştürüyorlar…

Merdiven altı, bizde de var…

Zavallılar birbirlerini parçalıyorlar…

Tedavi diye bi’şi yok…

Yenilenin sonu çöp bidonu…

Neredesiniz sayın hayvan severler?

***

Neden yıllardır bi’türlü yasak getiremiyorsunuz…

“Ata yadigarı spor” diye arka çıktığımız “Deve Güreşleri”ne?

Adına festivaller düzenlenen…

Hızını alamayan tülü’nün tribünlere daldığı…

Yenilen devenin “sucuk” olduğu…

“Deve Güreşleri”ni izlemek çok mu keyif veriyor?

O görüntülere yüreğiniz dayanıyor da…

Fayton beygirlerinin hali daha mı acıklı yoksa?

***

Finlandiya’nın Laponya bölgesine gidenler…

Hala…

Ren geyiklerinin çektiği kızaklarla…

Turistik turun müşterisi oluyorlar…

Finlandiya’da hayvan sevgisi “eksi beş” derece mi?

***

Karar verilmiş artık; çok kafa ütülemeyelim…

Bitiriyoruz…

Neyle?

Recep İvedik’ten hatırlarsınız, komedyen ve oyuncu…

Şahan Gökbakar’ın…

İzmir’deki fayton yasağından sonra…

Sosyal medya hesabından yazdıklarını okuyarak…

“Viyana’da faytonla şehir turu attırırlar, New York’ta faytonla Central Park’ta gezersin… Atlara senelik izin verirler, tatile çiftliğe yollarlar, günde en fazla 3-4 saat çalıştırırlar… Kısaca ülkemizde insana verilenden daha değer verdikleri bile olur maalesef… İzmir’de bunu kaldıracağınıza diğer dünya şehirlerinde olduğu gibi o atların en özenli şekilde bakılması sağlansa bu iş belediyece lisanslı olsa, ciddi denetlense, kurallar kaideler normlar belirlense ve hayvan hakları bu şekilde daha da geliştirilse bence daha iyi olurdu… Faytonları kaldırmak o hayvanları daha da kötü şartlara itmez mi? Bakım için sahiplerine maddi olanak lazım değil mi?”

***

Ben de…

En azından diyorum…

Dar kapsamlı olsun, fark etmez…

Sadece…

İzmir’in Karşıyaka ve Konak ilçelerinde…

“Faytonları kaldıralım mı ey millet?” diyerek…

Sosyal medya üzerinden…

Mini bir “referandum” yapılamaz mıydı?

Hiç olmazsa…

Birkaç adet fayton İzmir’de çalışmaya devam edemez miydi?

Atlar ölmesin tabii…

Ama bu kadim kentin asırlık sembolü faytonlar da…

Ölmesin!

Nokta…

Sonsöz: “Dost acı söyleyen değildir… Acıyı tatlı söyleyebilendir… / Hz. Mevlana…”

Mehmet KARABEL-egedesonsoz.com