Analar Ağlamıyor Kandırmacası

AKP iktidarı elindeki “tek” argüman olan;

“Analar ağlamıyor, cenazeler gelmiyor” söylemini,

Kendi lehine çeviren örgütün kazanımlarına bakıldığında,

Sözde “çözüm” diye başlayan sürecin,

Tek bir kazananı var, o da PKK.

Tabi oyunun kurucusu Öcalan’ı da unutmamak gerek.

*

Evet, analar eskisi kadar ağlamıyor,

Evet, şehitler eskisi kadar gelmiyor,

Ancak kanlı örgüt,

İlk kez asker ve polis karşısında,

Çözüm lakırdısı nedeniyle,

Bölgede hiç olmadığı kadar rahat at oynatıyor.

Tabi “medya” denilen yandaş “komedya” nın da desteğiyle,

Terör örgütü “barış elçileri” havasına sokuluyor.

Peki, bu uğurda can veren şehitler boşuna mı öldüler?

*

Korkulan oldu ve 30 Mart yerel seçimlerini,

“Referandum” ve “özerklik ilanı” oylaması haline dönüştüren kanlı örgüt,

Aldığı seçim sonuçlarını “zafer çığlığı” atarak kutlarken,

Kaybettiği noktalarda da tansiyonu tırmandırdıkça tırmandırdı.

Kimi yerde kaybettiği belediyeleri silahla bastı,

Kimi yerde tehdit ve şantajları artırdıkça artırdı.

Kısaca tehlike büyüyor,

Ülke git gide bataklığın içerisine çekiliyor.

Nasıl mı?

*

İşte iki gündür sosyal medyada PKK yandaşlarının yayınladığı yazılar;

“Kuzey Kürdistan rüyası gerçek oluyor”…

“Kuzey Kürdistan Belediyeleri öz yönetim sistemine geçiyor”…

“Kuzey Kürdistan artık kendi Valisini ve kendi Kaymakamını atayacak”…

“Kuzey Kürdistan vergi memurlarını, bayındırlık ve milli eğitim görevlileri ile özel idare sistemi için düğmeye basmıştır”…

“Kuzey Kürdistan KCK müfettişleri ile denetimlere başlamıştır”…

“Kuzey Kürdistan Belediyesinin başkanları KCK’dan izinsiz hiçbir evraka imza atmayacaktır”…

*

İktidarın “çözüm” olarak adlandırdığı “ihanet” sürecini,

“Bağımsız Kürdistan” için “emsalsiz fırsat” olarak değerlendiren örgüt;

“Tek hedefimiz en kısa zamanda Kürdistan halkını demokratik özerkliğe kavuşturmaktır” diyor.

Hatta KCK yaptığı bütün il toplantılarında,

AKP iktidarının devamlılığının sağlanması arzusunda olduklarını dile getirip,

“Verdikleri sözü tutacaklar” diyerek,

Bölge halkına karşı “ikna” yöntemini kullanıyorlar.

*

İşte son iki gündür BDP’nin dillendirdiği;

“Özerklik şartımızı hızlandırın AKP’ye köşk yolunda destek olalım” söylemi de bu pazarlığın devamıdır.

Kimse kusura bakmasın ama…

Türkiye artık üniter devlet çizgisinden çıkmak üzeredir.

Ülkesinin bir bölgesinde,

Öcalan, Karayılan, PKK, KCK ve BDP otoritesi kadar,

Etkileyici ve belirleyiciliği olmayan bir yönetim,

Hangi güçten bahsetmektedir.

Ya da Kürt vatandaşlarını örgütün takdirine bırakmış bir iktidar,

Verdiği “çaresizlik” görüntüsü dışında,

Bizlerin hangi paralele inanmamızı beklemektedir?

*

Uzun lafın kısası;

“Analar ağlamıyor” diyerek,

Sürecin inisiyatifini örgütün eline bırakmış olan bir iktidar,

Kızmasın ama…

Bu tablodan “mutluluk” değil,

Çıkarsa çıkarsa sadece “özerk yönetim” çıkarır.

Görünen köyün kılavuz istememesi gibi,

Duruma birde “dost acı söyler” yönüyle bakın!

(Metin Özkan tarafından yazıldı.)