site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site okul selçuk izmir

Anadile Çözüm Bulundu, Anladığı Dil

Anadile Çözüm Bulundu, Anladığı Dil
11.07.2012
A+
A-

PKK istekleri isim değiştirilip kabulleniliyor. Gerçek oluyor. Türk milleti saf yerine konuyor. Habere göre ” Anayasa Komisyonu’nda ‘anadil’ tartışması da ‘anladığı dil’ çözümüyle aşıldı. “Hak arama hürriyeti ve adil yargılama hakkı” maddeleri yazılırken anadil “anladığı dil” şeklinde kayda geçirildi. BDP maddeye “Her çocuk kendi dilini kullanma hakkına sahiptir” ifadesinin eklenmesini istedi. MHP ise bu ifadenin anadilde eğitim anlamına geleceğini belirterek karşı çıktı. Anayasaya anadil yerine anladığı dil ifadesinin yazılması önerildi. CHP ve AKP
öneriyi kabul etti.”
Bir insan yaşadığı ortamda hangi dili kullanır? Evet, sorarım size hangi dili kullanır? Tabidir ki o ülkede hakim olan, resmi dili kullanır. Yok, o dili kullanmıyorsa, anladığı dil nedir, diye sorunca; alacağımız cevap anadil olacaktır. Aksini iddia edenler ana dili anladığı dile çeviren AKP’li ve CHP’li komisyon üyelerinin durumuna düşer.
XXXXXXX
Kimse kendini aldatmasın. Soruna çözüm bulduk diyerek kelime oyunları yaparak tribünlere, Kandil’e oynamasın. İnsanın anladığı dil anadilinin dışında kalan dildir. Türkiye Cumhuriyetinde konuşulan, anlaşılan dil Türkçe’dir. Eğer bir insan Türkiye’de yaşıyor ve Türkçe bilmiyor, konuşmuyor ve anlamıyorsa; anladığı dil anadildir.
Bir Kürt vatandaş mahkemede ben Türkçe bilmiyorum anladığım dil Kürtçedir, dolayısıyla savunmamı bu dilde yapacağım, benim anladığım dil bu deyince, anladığı dil anadili olmayacak mı? Kendilerini akıllı sananlar, dışarıda kalan koca gövdelerine bakmadan, sıkılmadan Türk milletini aldatmaya çalışıyorlar. Adeta kekliyorlar… Neymiş anladığı dilmiş…
Yarın mahkeme salonlarında herkes anladığı dili konuşursa, adiye salonlarında seyreyleyin gümbürtüyü. Bir salonda Kürtçe, diğer salonda Zazaca, başka salonda başka bir etnik kökenin anladığı dilden yapılan savunmaları anlayabilmek için koridorlarda tercüman buraya, sen değil Zazaca bilen tercüman o gelsin sesleri duyarsanız hiç şaşırmayın. Ya da mahkeme tercüman yetişemediği için davaya başlayamadığını düşünün… Seyreylesin alem beni… Breh breh breh…
XXXXXXX
Beş katlı bir apartman düşünün. Her katında ayrı etnik köken mensubu bir ailenin oturduğunu farz edin. Ve her ailenin de anladığı dilden konuştuğunu, açıkçası anadiliyle konuştuğunu hayal edin. Ne güzel bir ütopya demi… Herkes özgür, demokratik ve insan haklarına uygun bir şekilde kendi diliyle konuşuyor… İyi de bu insanlar hangi katta, kimin evinde hepsinin birden anladıkları ortak dille konuşup anlaşacaklar…
Böyle bir ortamı tahayyül edebiliyor musunuz? Kat maliklerinden biri, babam düştü yardıma gelin demeye kalksa, hatta hepsinde aynı anda aynı şey olsa, hepsi aynı olay için birbirinden yardım istese “anladıkları dil” hepsinin ayrı olduğu için aynı olayı beş aile beş farklı şekilde dile getircek ve kimse kimseyi anlamayacaktır. En ufak bir komşuluk ilşikisi içinde birbirini anlamayan insanlar, daha geniş çapta birbirini nasıl anlayacak, üzüntülerini ve sevinçlerini nasıl paylaşacaklardır. Tasada, kederde, sevinç ve kıvançta nasıl aynı şeyleri hissedeceklerdir.
Ölüm her yerde aynı, aşk her yerde aynı, acı her yerde aynı diyenler; mesele hiç de o kadar basit değil. Bunları aynı yapan, paylaşmamızı sağlayan, hatta bize özgü kılan dil birliğimizdir. Her dilde aşk aşktır: ancak her çiçekten bal alan, kendini bir şey sanıp uslanmayan gönül kelimesi bir tek bize aittir.
XXXXXXX
Hayvan değiliz ki koklaşa konuşmanın yerini koklaşmaya bırakalım. Eee o dili de öğrenelim, bunu ne yapacağız onu da öğrenelim. AKP iktidarı, Erdoğan 36 ayrı etnik kökenden söz ettiğine göre, 36 kökenin anladığı dilden konuştuğu bölgelere ayrılmış bir ülke düşünülüyor olacak ki “anladığı dil” hikayesi AKP ve ortakçısı tarafından anayasa komisyonunda BDP’nin istemem yan cebime koy tavrıyla kabul edilmiştir.
“Anladığı dil” “anadil” deme cesaretini gösteremeyen korkakların ifade şekli olmaktan öteye geçmeyecektir.

Sağlıcakla kalın!

Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.