site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

Amerikanyalı Kerry Bebek Katili ve Ulusal Egemenlik

Amerikanyalı Kerry Bebek Katili ve Ulusal Egemenlik
24.04.2013
A+
A-

fikriatilbaz2Anadolu coğrafyasını kendisine yurt edinmiş olan Türk milleti, buradan yola çıkarak üç kıtaya hükmeder hale gelmiştir. 1918 yılında topraklarımıza başlayan saldırılar, yöneticilerin acizliğinden ve köksüzlüğünden zuhur eden ayrılmalar, bölünmeler, işgal girişimleri ve başlayan savaşla birlikte vatan yaptığımız Anadolu coğrafyasını kurtarmak için savaşan, canını ortaya koyan Mustafa Kemal’in öncülüğündeki Türk milliyetçileri Misak-ı Milli’yi belirlemiş ve düşmanı bu sınırların dışına defetmişlerdir.
Devleti oluşturan unsurların var olduğu Anadolu coğrafyasında yeni bir devlet inşa etme görevini Mustafa Kemal ve arkadaşları üstlenmiştir. Bu maksatla bir yandan savaşırken, diğer bir yanda 23 Nisan 1920’de Meclisi açmışlardır. Savaş Milli Kuvvetlerin arzuladığı şekilde sonuçlanınca, sıra Anadolu coğrafyası üzerinde yaşayan Türk milletinin egemenliğini tesis etmeye gelmiştir. Bu sebeple devletin gücü olan egemenliğin doğrudan doğruya millete ait olması demek olan Ulusal Egemenlik aynı zamanda devleti oluşturan unsurların başında gelir. Hakimiyet-i Milliye, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu vurgular.
Ulusal egemenlik: Devletin yönetimi kişi ya da gruplarda, ailelerde değil doğrudan millete ait olduğu bir yapıdır. 23 Nisan 1920 Meclisin ilanı ve ardından bir yıl sonra da Milli Bayram olarak ilan edilmesinin nedeni budur.
***
Bu gün bazı gruplar öne sürülerek bu toprakları beraber aldık, beraber çarpıştık, beraber yönetmeliyiz mantık çerçevesi içinde Türk milletine etnik temelli ortaklık girişiminde bulunulmaktadır. Bu söylenenler asla böyle olmamıştır. Türk milleti egemenlik hakkını hiç kimseyle paylaşma durumuna düşmez. Söz tetiğimiz bir kilo fındık değildir ki üleştirelim. Söz edilen devlettir, vatandır, bayraktır, hürriyettir. İstenilen ayrıştırmadır, bölünmedir, parçalanmadır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Milli Egemenlik üzerine kuruludur, Etnisite’ye mecbur ve mahkum edilemez. Bu topraklarda kim ne kadar yıldır yaşıyorsa yaşasın, Türkler bu toprakları 1071 tarihinde Malazgirt’te, Doğu Roma’dan, Bizans’tan alarak vatan yapmıştır. Bu topraklarda onlarca kimlik yaşamış; ancak bu toprakları vatanlaştıran Türkler 1000 yıldır bu coğrafyada yaşamakta ve bundan sonra da sonsuza kadar yaşayacaktır.
***
Türklüğü yok etme amacı içinde çabalayan Hıristiyan Batı Haçlı Seferleriyle başarılı olamamıştır. Son dönem dirayetsiz bir Padişah ve Damat Ferit gibi yöneticiler sayesinde koskoca İmparatorluk parçalanmıştır. Bu parçalanma esnasında, 1071’de vatan yaptığımız bu toprakları kurtarmak ve yeniden vatanlaştırmak adına Mustafa Kemal ve silah arkadaşları, Mehmetçik sonuna kadar savaşırken, bu gün kahraman diye anılan etnik temelli kimlikler Kuva-i Milliye’ye karşı pusu atıp savaşıyorlardı. Onun için bu ülke öyle beraber kurtardık falan yaygarasına da gelmez.
Nasıl ki bu toprakları vatanlaştıran Türk milletiyse, aynı şekilde bu toprakları düşman işgalinden kurtarıp vatan yapan da yine Türk milletidir. Kimse boşuna heveslenip, Misak-ı Milliden söz edip kendine pay çıkarmasın. Bu memleket tarihte Türk’tü, bu gün de Türk’tür yarın da Türk olarak kalacaktır. Egemenliğimizi kimseye devretmeyiz.
***
Bu gün de Egemenlik mücadelesi verilmektedir:
Bir yanda Egemenlik kayıtsız şartsız Türk milletinindir diyenler; diğer yanda bu egemenliği İmralı süreci diyerek bebek katili ve paçavrası PKK çetesiyle bölüşmeye kalkanlar.
Bir yanda milletimizin ve hürriyetimizin sembolü al zemin üzerine ay-yıldızlı bayrağımızı dalgalandırmaya çalışanlar; diğer yanda bayrağımızı indirmek için ortak hareket edenler.
Bir yanda vatan bir bütündür, Milli Devlet Üniter Yapı’dan yana olanlar; diğer yanda özerklik, federasyon, başkanlık sevdalıları.
Bir yanda Türkiye Cumhuriyetinin ebediyen yaşaması için tüm varlığını ortaya koyanlar; diğer yanda Cumhuriyeti yıkmak için ellerinden geleni ardına koymayanlar.
Bir yanda “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyerek Türk milletinin hürriyet aşkını dile getirenler; diğer yanda esaretten yana tavır sergileyenler.
***
İşte bu gün 23 Nisan 2013 tarihinde bu şartlar altında 23 Nisan kutlanıyor. Vatan toprakları bölünerek paylaşılmak, bayrak adı değiştirilerek kalmasına müsaade edilmek, kanla kazanılmış egemenlik kan emici vampirlere devredilmek için var gücünü kullanan bir AKP iktidarı ve ona yancılık yapanlar eşliğinde İmralı ve Kandil korosu oluşmuştur.
Şu çapsızlığa, acziyete bakın ki 23 Nisan arifesinde Kerry denilen zevat Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanının Gazze’ye yapacağı geziyi erteleyeceğini söylüyor. (Eğer yeni bir one minute senaryosu değilse) Bu PKK’dan önce BOP’a devredilmiş bir egemenlik görüntüsü çizmektedir. Bu da ancak müstemleke ülkelerinde müstemleke valilerine yaptırılabilir.
Gazi Meclisi PKK’ya muhatap yapanlar, Türk milleti egemenlik haklarını hiç kimseyle paylaşmayacaktır. Bu toprakları vatan yapanlar, bu toprakların vatan olarak kalmasının da güvencesi olacaktır. Kimsenin kuşkusu olmasın ama bu gayeyle yaşayan iç dış her mihrak’ın da haberi olsun.
Her şeye, her engele rağmen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun.
Sağlıcakla kalın!
Fikri Atılbaz

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.