site okul selçuk izmir

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C
site rehber selçuk izmir

‘1 Mayıs’ Kimin Bayramı?

05.06.2014
A+
A-

asil-tuncer‘1 Mayıs’ Kimin Bayramı?

Ve GERÇEKTEN DE BAYRAM MI?

‘1 Mayıs’ “İşçi Bayramı” altında 5 yıldır ülkemizde kutlanıyor. Peki, neden? Durup dururken halkın sadece küçük bir kısmına hitap eden bu bayram da nerden çıktı?

Ülkemizde monarşizmin sonlandırılması ve yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin bir halk ihtilali sonu kurulması ve o yıllar Bolşevik Devrimi’ni yapanların Türkiye’deki devrimi kendileriyle yöndeş görüp milli mücadeleye dolaylı veya dolaysız destek vermeleri sebebiyle bu bayram kutlandı ama sadece bir kez ya da bilemedin birkaç kez. Daha sonra zaten şartlar değişti. O yalnızca Lenin Rusya’sının Mustafa Kemal Türkiye’sinin o yıllardaki kurulan diplomatik ilişkilerin ve konjöktürünün bir sonucuydu o kadar…

Zaten o yıllar, gerek süreç ve gerekse sonuç itibariyle günümüzden farklıydı. Sonra böyle bir bayramın gereksiz olduğu kanısıyla kaldırıldı. Neden? Söyleyelim. 1 Mayıs’ı, sosyalist devrim yapan veya kapitalizmin ezdiği işçilerin hak kazanımında bulundukları ülkelerde o gün veya yılın anısına kutlanır da ondan. Bizde böyle bir şey olmadı. Olmasını istediler, yapmaya çalıştılar ama başaramadılar.

Türkiye, Atatürk’ü unutup Stalin’in peşinden gittiği yıllarını unutup tekrar Ata’sını bağrına bastığı ve asıl peşinden gitmesi gereken liderin kendisi olduğunu çabuk anladı. Hala da bu süreç devam ediyor. Gün gelecek onun değerini tüm milletçe eksiksiz ve fazlasıyla anlayacağız.

Bizde ne kapitalizmden sosyalizme geçiş oldu ne de yoğun kapitalizmin ağır şartları altında ezilen işçilerimiz oldu. Yani ne Rusya’yız ne de Fransa. Hatta Almanya hiç değiliz ve İngiltere asla olmadık. O halde, daha çok sosyalist ve komünist rejimlerin ardından sırasıyla kapitalist ve emperyalist ülkelerin işçilerine layık gördüğü ki tarihte hesaplaşma ve kayıplar var- bu güne biz nasıl ihtiyaç duyduk? Neremizden icat ettik bu bayramı?

Türkiye eğer marjinal Marksist ve Leninist gurupların hata daha da ilerisi Stalinci söylemlerle 1 Mayıs kutlayacakları bir ülke olduysa ben bundan hiç ve hiç memnun değilim ve de en az 70 Milyonu temsil ettiğime inanarak bugün sokağa dahi çıkmak istemiyorum. Sebebi ise gayet açık: Bu bayram sadece PKK bayramı olmaktan öteye geçmedi ve ne yazık ki hala kendilerine verilen bir bayram sanan, hak sanan masum işçilerimiz ve onları kullanan sendikaları, parti kuluşlarıvsvar ne yazık ki bu ülkede.

Kendilerini ezilen sınıf temsilcileri sayan bu sendika bozuntularına, siyasilere ve kuruluşlara, onlarım temsilcilerine sesleniyorum. İşçileri sömürmekten, kullanmaktan ve ülkeyi kan gölüne çevirmekten vazgeçin. Eğer ezilen bir sınıfı temsil etmek istiyorsanız, sigortasız ve boğaz tokluğuna çalışan tarım işçilerini daha doğrusu amelelerini savunun ve örgütleyin, haklarını arayın. Bu memlekette ezilen tek bir sınıf kaldı: O da toprağı olmayıp boğaz tokluğuna çalışan ameleler, ırgatlar.

Televizyonlarda haberlerde verdiler: Çocuklar aileleriyle ırgatlığa gidiyorlar, diye. Onları görmek için Doğu’ya gitmenize gerek yok. Söke civarından geçerken naylon muşamba çadırlarda tarlaların kenarlarında öbek öbek ırgat ve ameleleri göreceksiniz. Çoğu İç ve Güneydoğu ve de Doğu Anadolu’dan… İşte asıl ezilen ve bayramı hak eden sınıf bu insanların sınıfı, yani boğaz tokluğuna tüm ailenin amelelik yaptığı ve oyun yaşındaki çocuklarını çalıştırmak zorunda kalan garibanlar. Aileleriyle tarlalarda çalışmak zorunda kalan 10-15 yaş arası okullarından koparılan bu çocukların bugün hangisi 1 Mayıs için Taksim’de? Hepsi tarlada, yılanın ve çıyanın içinde.

Bayram diyerek sokaklara saldığınız zılgıt atan tipleri, ağzı burnu peçeli ellerinde Apo posterleri taşıyan ipsizleri ve de maskeli suratları derhal meydanlardan çekin! Bayramsa 1 Mayıs şayet gerçekten onlara deyin ki böyle bayram kutlanmaz. İnsanlara Molotof ve taş değil şeker çiçek verildiğini söyleyin… Hayırsızlığı, meymenetsizliği uzaktan da belli olan bu vatan hainlerine söyleyin; polise Molotof fırlatarak bayram kutlanmaz. Bu kin ve kan kokan teröristleri ve de onların potansiyel yardakçılarını sokaklardan çekin. Bunu nasıl yapacaksınız biliyor musunuz? Önce 1 Mayıs denilen uydurma bayramı iptal ederek. Ondan sonra da masumane ve kendilerine verilen bayram sanarak sokağa dökülen piyon işçilerinize gerçeği söyleyerek.

Polisin barikat kurarak ve fırlatılan taşlara, yakılan lastiklere bakınca bunun bayram olmadığını aksine adı konamamış bir savaş olduğunu gören her akıllı Türk vatandaşı benim gibi sokağa çıkamamaya özen gösteriyor. Belki de bakkala ekmek almaya gitmekten başka. O halde bu bir bayram değil çünkü ben tüm bayramlarda sokakta, meydanda, yollardayım. Tek bu bayram kendimi hapis gibi eve kapatıyorum çünkü bir kaza kurşununa gitmek istemiyor veya yanlışlıkla onlardan sayılmak istemiyorum.

Benim gibi düşünenlerin bayramlarını sizlere hatırlatayım: Resmi Bayramlar: 23 Nisan, Ulusal, Egemenlik ve Çocuk Bayramı; 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı; 30 Ağustos Zafer Bayramı; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı… Ve de her bölge ve ile göre kentlerimizin kurtuluş günleri, misal 9 Eylül İzmir’in düşman işgalinden kurtulup ordumuzun kente girerek bayrağımızı Hükümet Konağı’nda göndere çektiği gün…

Onun haricinde malum dini günlerimizden Ramazan ve Kurban Bayramlarımız. Çok özür dileyerek bu günlerin haricinde uydurma ve adına bayram denilen ki adı bile yanlış tam aksine kavga ve ayrıştırma, bölme denilmeliydi- başka bayram ve kutlama tanımıyorum. Hele bu şekilde PKK’lıların meydanlarda boy göstermesinden başka işe yaramayan bir ucubeye hiç mi hiç.

Burada 1 Mayıs’ın hangi ülkelerde ve nasıl kutlandığını uzun uzun anlatmak ve siz değerli okuyucularımı sıkmak istemiyorum. Merak edenler zaten internette bununla ilgili yazılara göz atabilirler. Benim niyetim sadece ve sadece bir tespitte bulunmaktı o kadar.

Hepinizi, Peygamberimiz ve Atatürk’ümüzün bizlere armağan ettiği bayramları kutlamaya, onun dışında belli emellere hizmet için icat edilmiş uyduruk ve maalesef (adı sözde) bayram ve kutlamalara minnet etmemenizi tavsiye ediyor, vatanımıza ve milletimize ve de kutsallarımıza sahip çıkmaya davet ediyorum.

Ne Mutlu Türküm Diyene!

 

YORUMLAR
  1. gökhan çetinçelik dedi ki:

    Ne zaman kendimiz gibi düşünmeyenlere, kendimiz gibi olmayanlara , farklı etnik gruptan veya farklı dinden veya dinsiz olanlara, farklı siyasi görüşten olanlara tahammül etmeyi öğreneceğiz, ne zaman onlara kendi dogrularimizin mutlak dogru olduğunu dayatmaktan vazgeçeceğiz, işte o zaman dünya çok daha güzel çok daha yaşanılır olacak. Ve dünyayı sevgi kurtaracak dedi neyzen yohan